TÜRKİYENİN ENERJİ SORUNU
VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ
Termik
Santrallerdeki Sorunlar Nelerdir?
Sevgili ANAYURT Okurları, 2 ayı aşkın bir
süreden sonra enerji konusuna bu gün kaldığımız yerden tekrar devam ediyoruz.
Termik santrallerdeki sorunların ne
olduğunu ve nasıl çözüleceklerini aşağıda detaylarını vereceğim enerji brifingi
başlığı altında anlatmaya çalışacağım
Enerji konusuyla ilgilenenlerin yada bu
konuya ilgi duyanların, enerji konusu ile ilgili olarak daha önceleri yazmış
olduğum makaleleri okumaları halinde, bu
günkü anlatacaklarımı daha kolay anlayabileceklerini özellikle hatırlatmak ta
fayda görüyorum
3 Aralık 2010 dan itibaren yayınlanmaya başlayan makalelere
eğer internetten ANAYURT GAZETESİ Yazarlar bölümüne girerlerse ulaşabilirler
Benim yazılarım genelde Cuma günleri çıkıyor.
Ben konuları bir bütün olarak ele aldığım, sebep sonuç ilişkileri içinde
yazdığım için haliyle biraz uzun oluyor ve devamı var şeklinde yayınlanıyor. Bu
yüzden Cuma- cumartesi ya da Pazar günleri üst üste çıkabiliyor
Günün konusuna girmeden önce, çok daha
önemli olan bir hususa özellikle işaret etmek istiyorum
Bilgi ve tecrübelerimi siz okurlarımızla
paylaşmaktan ben şahsen çok mutluyum. Ama birileri çıkıpta ,sana destek olalım
da şu işleri bir hallediver dese idi çok daha mutlu olurdum
Termik santral bölgelerinde insanlar kansere
daha sık yakalanıyorlar,bu sorunu çözsem fena mı olurdu?
Elektrik birim fiatları çok yüksek, ben elektriğin
niye pahalı olduğunu , nasıl ucuzlatılabileceğini bütün detayları ile
anlattım.Bu itibarla elektriği minimum% 50 ucuzlatsak kimin zararı olur ?
Eğer 70 TL tutan bir elektrik faturasına 35 TL
ödesek fenamı olur, örneğin her ay ortalama 1000 TL elektrik faturası ödeyen bir kasap 500
TL ödese fenamı olur,başta tekstil sanayi olmak üzere yoğun bir şekilde
elektrik kullanan sanayi sektörleri girdi maliyetlerinin yüksek olmasından
dolayı Dünya pazarlarında gelişmiş
ülkelerle rekabet edemiyorlar ve bu yüzden çoğu fabrika kapanıyor, elektriği
ucuzlatıp bu fabrikalar kapanmasa, insanlar işsiz kalmasa fenamı olur
?......vs…vs
Sadece enerji sorununda değil,tarımda,
hayvancılıkta,eğitimde, sağlıkta,sanayide, ödemeler dengesinde, iç politikada,
dış politikada….vs de hep sorunlarla boğuşuyor olmamızın nedenlerini
anlayabilmek için bundan önce yazmış olduğum ve 7 makaleden oluşan ve NİÇİN
OLMAMIZ GEREKEN YERDE DEĞİLİZ başlığını
taşıyan yazı dizisini okumakta fayda var.
Bu sorunların çözümünün en kestirme yolu şu:
12 Haziran 2011 de Milletvekili seçimi var.
Eğer planı ,projesi olan ve deneyimli insanları seçerseniz işin önemli bir
kısmını halletmiş olursunuz. Daha doğrusu bir Milletvekili adayı seçim
kampanyasında şöyle demeli:
Benim ihtisas alanım şu, planım projem şu.
Meclise girdiğimde Türkiye’nin şu sorununu halledeceğim diye söz vermesi lazım.
Parti genel başkanlarının ise bütün bunlara ilave olarak daha başka üstün
vasıflarının da olması lazım. Zira parti genel başkanları potansiyel başbakan
adaylarıdır.
Eğer Allah kısmet ederde bu dönem
Milletvekili olarak Meclise girersem, Türkiye’nin enerji sorununu
halledeceğime, bu konuda büyük çaba sarf edeceğime burada Sizlerin huzurunda
söz veriyorum.Bir enerji uzmanı, bir Yüksek Mühendis olarak yapılamayan işleri
bizzat kendim yapacağım.
ENERJİ BRİFİNGİ VE DEĞERLENDİRMESİ
Konusu: Termik santrallerde Kömür
ve Kömüre Dayalı Üretim Kayıplarının Nasıl Önleneceği, Kömür Zenginleştirme ve
Yıkama Ünitelerinin Tanıtılması, Termik Santrallerin Bakım, Onarım ve
İşletmelerinin Almanya’da Nasıl Yapıldığı
Tarih:18-19
Temmuz 2000
Koordinatör: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
adına Müst.Yard.M.Ali TÜRKOĞLU
Koordinatör: Mak. Yük. Müh.Ahmet YALVAÇ
TEAŞ Gn.Md.Termik. Sant. İşl. ve Bakım Dai.Başkanlığı
Konuşmacılar: Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ
Almanya’dan Krup Firması adına Dr. M.
SAGHE İstanbul Teknik Üniversitesi Maden
Fakültesinden Kömür ve Cevher Hazırlama Kürsüsünden Prof Dr. Güven ÖNAL,Prof Dr
Zeki DOĞAN
Davetliler: TEAŞ tan Genel Müdür, Daire
Başkanı ve Nüdür seviyesinde konu ile ilgili olanlar, Türkiye Kömür
İşletmelerinden Genel Müdür, Daire Başkanları ile taşra teşkilatından Bölge
Müdürleri seviyesinde konu ile ilgili olanlar ile, termik santrallerden İşletme
Müdürleri ile, sorunlarla ilgili mühendisler
Termik
santrallerin niçin verimli çalışmadıkları, sorunlarının niçin
halledilmediği, yada edilemediği ….vs gibi hususlarda kimse topu başkasına
atmasın diye, Elektrik Kurumu ve Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından
sorunlarla doğrudan ilgili olan yetkililer davet edilmiştir
Rahat bir tartışma ortamının sağlanması
içinde davetli sayısı asgari düzeyde
tutulmuştur.
Toplantıya davet edilen Alman firması ise,
kömür taşıma bant sistemi ile, kömürden taş ayırma sistemini ve kömür park
makinelerini kuran firma. Bu itibarla
Alman firması da sorunlarla doğrudan ilgili.
İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi
Cevher ve Kömür hazırlama Kürsüsünden davet edilen Hocalar ise Türkiye Elektrik
Kurumundaki ve kömür ocaklarındaki sorunları tanıyan işçiler
Daha bu brifing hazırlanmadan önce değişik
zamanlarda, bant ve konveyör sistemleri, lastik bantlar, kömür ve kömür kırma
sistemleri,kömür değirmenleri, baca gazı arıtma sistemleri, baca gazı ölçüm
sistemleri, kaynak teknolojileri ve santral kaynakçılığı gibi konularda
Almanya’dan, Amerika’dan ve üniversitelerden uzman kişiler davet edilerek özel
seminer proğramları düzenlenmiş, özel dökümanlar hazırlattırılmıştır. Bu
dökümanlar yukarda saydığım konularda imalatta doğrudan kullanılabilecek
kıymetli birer eser niteliğinde idi
Aslında bu bilimsel nitelikli çalışmaları
Türkiyede santral sanayisinin kurulmasına bir vesile olsun diye de düşünerek organize etmiştim.
Almanya’dan ve Amerika’dan davet ettiğimiz
firmalar ,Elektrik Kurumuna termik santraller için baca gazı arıtma sistemleri
inşa eden bir biri ile rakip firmalar idi. Bunları çağırdığımızda çok iyi oldu.
Biri diğerinin nerelerde hata yaptığını söyledi, bizler ise sorunların nereden
kaynaklandığını birinci elden öğrenme imkanını yakalamış olduk
Davet ettiğimiz yerli firmalar ise, lastik bant..vs gibi
bunlarda Elektrik Kurumuna iş yapan firmalar idi. Sıkı bir çalışma ve
yönlendirme ile Türkiye de bazı konularda kalitenin yükselmesine katkıda
bulunduğumu düşünüyorum
Ayrıca brifing öncesinde, değişik zamanlarda
tertiplemiş olduğumuz bilimsel nitelikli ve uygulamaya yönelik bu seminerlere
ilave olarak, birde santrallerde ve kömür ocaklarında yapmış olduğumuz
araştırmalar da vardı
Eğer bu enerji brifinginde ortaya konulan
araştırma sonuçları ve tespitlerin gereği yapılmış olsaydı bugün enerji sorunu
diye bir şey kalmazdı
Aşağılarda termik santrallerdeki sorunların
ne olduğunu, nasıl çözüleceklerini özet halinde ortaya koymaya çalışacağım
Bu enerji brifingi ve değerlendirmesi raporu
aslında 36 sayfadır Bu itibarla bunun tamamını burada anlatmama imkan yok Eğer
televizyon kanalları, yada sivil toplum örgütleri ve bilhassa da sanayi
örgütleri bir söyleşi yada bir proğram için beni davet ederlerse, seve seve
hazır olduğumu bildirmek istiyorum
Bazılarınız diyebilir ki 10 yıl önce verilen
bir enerji brifinginin şimdi ile ne ilişkisi var ? Pozitif bilimlerde genel
kurallar değişmez. Olsa olsa yeni ilaveler olabilir, yada yeni teknolojiler
olabilir. Bu gün elektrik üretiminde eskiye nazaran biraz artış olsa bile,
sorunların çözümü hususunda ve kaliteli teknik personel yönünden 10 yıl
öncesinin çok daha gerisindeyiz
Aslında enerji üretimi konusunda özel kesimin
de işi bildiğini maalesef
söyleyemeyeceğim.
Bu itibarla burada sunacağım özet bilginin ,
sorunun ve çözümünün anlaşılması hususunda
katkı sağlayacağı kanaatindeyim
Bu makaleyi şimdi yazmamın özel bir nedeni
daha var.Nükleer santral kurma konusu yeniden Türkiye’nin gündemine oturdu.
Biz daha termik santrallerin sorunlarını
çözemiyor, doğru dürüst çalıştıramıyoruz da , nükleer santrali nasıl
çalıştıracağız ?
Aslında iyi çalıştırabiliriz de, siyasi
otoritelerin bunu istemesi ve işi bilenlere vermesi, onlara destek olması lazım
ABD’nin Avrupa Birliği’nin, İMF’nin ağzından
çıkacak söze bakmakla bu işler olmaz
En önemlisi de makalenin başında da işaret
ettiğim üzere,planı- projesi olan uzman kişilerin Milletvekili olarak Meclise girmeleri halinde
sorunların çözülebileceğini vurguladım. Detay özetlerine girmeden önce şu hususu
tekrar vurgulamak istiyorum:
Türkiye’deki enerji açığı şu anda
santrallerin iyi çalıştırılmadığı, bakımlarının iyi yapılmadığı, yada
yapılamadığından kaynaklanıyor. Ve tekrar burada da söylüyorum;eğer istenirse
ve destek olunursa, termik santrallerdeki sorunları 6 ay gibi kısa bir sürede
önemli ölçüde halledebilir, ve Türkiye’yi bu sorundan kurtarabilirim
ÖZET. Kamu daki termik santrallerin kurulu
gücü yaklaşık 12500 MWh tir. Eğer bu santraller iyi çalıştırılsa, bakımları iyi
yapılırsa , böyle bir kapasiteden 80 milyar KWh elektrik elde edilmesi lazım.
Ama bu güne kadar nadiren 50 milyar KWhin üstüne çıkabildi.Demek ki üretilmesi
gerekirken üretilemeyen enerji 30 milyar KWh imş. Bu, şu demek:
1000 MWh
gücünde 6 adet nükleer santralin 1 yılda ürettiği enerjiye eş değer bir enerji
üretilemiyor demektir
TERMİK SANTRALLERDEKİ SORUNLAR NELER DİR:
1-Proje Değerinde Kömür Verilememesi
Bir kömür sahasındaki kömürlerin laboratuar
analizleri her noktada aynı değildir. Termik santraller projelendirilirken
kullanılacak sahadaki kömürün laboratuar analizleri göz önünde bulundurulur;
farklı analiz değerlerindeki kömürler belli oranlarda harmanlanarak, proje
değerinde öngörülen kömür elde edilebilir.
Ama maalesef bu harmanlama işi iyi yapılmıyor,
üstelik santrallere gelen kömürler hep taş –toprak.Durum bu olunca yanma
parametreleri için ön görülen değerler değişiyor. Sonuçta ya üretilmesi gereken
enerji üretilemiyor, yada kazan sönüyor. Kazan sönünce brülörleri ateşleyince
de, közün üstüne gaz dökmüş gibi kazan patlayabiliyor. Buda kazalara ve hasara
neden oluyor.
Hava
Kirliliği Neden Kaynaklanıyor?
Kömürün yanması için yeterli miktar havaya
ihtiyaç vardır. Gerekli hava proje değerinde öngörülen kömürün ortalama
laboratuar değerleri göz önünde bulundurularak hesaplanmıştır
Dışarıdan alınan hava doğrudan kazana
verilemez. Dışarıdan alınan havayı ısıtmak için gerekli ısı kazandan çekilir.Bu
itibarla havayı artırdıkça kazan verimi artmaya devam eder ama, ihtiyaçtan
fazla hava verdiğinizde, bu fazladan verilen havayı ısıtmak için gerekli ısıyı
da kazandan çekeceğimizden, kazanın ısısı düşer
Isı düşüncede karbonmonoksit CO oksitlenip,
karbondioksitCO2 haline dönüşemez, öylece atmosfere atılır.
Kaldı ki CO gazı hem ısıl değeri çok yüksek,
hem de çok zehirli bir gaz. Durumu şöyle özetleyebiliriz:
Eğer yanmayı iyi yapamazsak, hem havayı
zehirlemiş oluruz, hem de üretmemiz gereken miktardan daha az enerji üretmiş
oluruz.
Tabiî ki havayı sadece karbonmonoksit
kirletmiyor, karbondioksit, kükürtdioksit,ve kül partikülleri de havayı
kirletiyor. Eğer sistem iyi çalışırsa,yanma iyi yapılırsa, daha az yakıtla aynı
enerjiyi elde ederiz,havaya da daha az emisyon göndereceğimizden hava kirliliği
de olmaz. İyi çalışan bir kömür santralının bacasından çıkan duman zor görülür.
Kazan Boruları Neden Sık Sık Patlıyor?
Kazan boruları düşük ve yüksek alaşımlı çeliklerden imal
edilmişlerdir. Eğer bir boruda kaynaklı yerde bir patlama meydana gelmiş
ise,ikinci üçüncü patlamada aynı yerden kaynak yapamazsınız. Zira o bölgede
malzemenin iç yapısı metalurjik olarak deforme olmuştur. Böyle bir durumda boruların birleştirilecek olan uçlarından ,
boru çapının 2 misli uzunluğunda kesip atmak, ve araya aynı uzunlukta yeni boru
koymak lazım. Daha bir çok ince iş var. Termik santrallerde kaynak işlerinin
usulüne uygun yapılmadığını, bu yüzden boru patlamaları neticesinde
santrallerin sık sık devre dışı kaldığını söyleyebilirim.
Bu arada benim aynı zamanda bir kaynak
uzmanı olduğumu söylemeliyim
Almanya’da Revizyon Hizmetleri Nasıl
Yürütülüyor?
Bu konuyu Almanya’da araştırdım. Santral özel
kesimin olsa bile, yıllık bakım işlerini kendileri yapmıyorlar. Orada
uzmanlaşmış revizyon firmaları var Santral revizyona girdiğinde, kazan firması
gelip kazanı, türbin firması gelip türbini,değirmen firması gelip değirmeni
bakımdan geçiriyor vs. Ekipler bir
santralde işi bitirince , başka bir santrale gidiyorlar
Enerji üretim firmaları, revizyonu
yapan firmalarla öylesine bir anlaşma
yapmışlar ki,eğer santral revizyondan çıktıktan sonra,yeni revizyon tarihine
kadar, her hangi bir zamanda , her hangi bir nedenle santral devre dışı
kalırsa, revizyonu yapan firma çok büyük tazminatlar ödemek durumunda
Bir yıl 8760 saattir, Revizyon süresini 1.5
ay kabul eder, bunu da saate çevirir,sonra 8760 saatten çıkartırsak 6500 saat
kalır. Yani Almanya’da bir termik santral, revizyondan çıktıktan sonra 6500 saat,yada
10..5 ay tık demeden çalışır. Bizde ise bir santral revizyondan çıktıktan
sonra, 3-5 günde boru patlaması, yada başka sebeplerden dolayı devre dışı
kalabilir, kimse bir ceza meza da almaz
1986 da Almanya seyahatinden döndükten sonra
bu konuda TEK Genel Müdürlüğüne bir rapor hazırladım ve Almanya’da ki bu
sistemi anlattıktan sonra şöyle bir teklifte bulundum:
Dedim ki Türkiye Elektrik Kurumu, kendisinin
de ortak olduğu revizyon firmaları kurmalı, işe yarar mühendis.,teknisyen..vs
gibi elemanları da bu firmalara transfer ederek, santrallerin revizyon işlerini
bu firmalar yapmalı
Böyle bir yapılanmanın Türkiye’ye şöyle bir faydası olurdu.İşe santral
revizyonu ile başlayan , değirmen,kazan, türbin…vs gibi firmalar örneğin 3-5
yıl içerisinde tecrübe kazandıktan sonra, yaptıkları işin imalatına
geçebilirlerdi. Böylece belli bir zaman sonra Türkiye’de kendi imkanlarımızla
termik santral, türbin,değirmen..vs yapabilirdik
Santralcılık Okulu
Almanya da santral firmalarından kesilen
fonlarla çalışan bir santralcilik okulu var.Bu Santralcilik Okulunun uzman kişilerden oluşan 137 yönetim kurulu
üyesi var.Başlarında da bir Profesör
Santrallerde görev yapacak
mühendis,teknisyen….. vs gibi elemanlar, bu santrallerde yaptıkları, ya da
yapacakları işle ilgili olarak eğitim görmeleri şart.Bu eğitim emekli oluncaya
kadar devam ediyor.Bir örnek vermek gerekirse Çahırhan Termik Santrali’nde
müdürlük yapan birisi,doğrudan Afşin-Elbistan Termik Santraline müdür olamıyor.Onun için önce Afşin’le
ilgili nazari ve pratik eğitimden geçtikten sonra imtihan olması
gerekiyor.Örneğin eğitim sonucunda kumanda masasının başına oturuyor,santralı
devreye almaya,yada devreden çıkarmaya çalışıyor.Eğer uygulama sırasında
herhangi bir hata yaparsa sistem uyarıyor.Eğitim doğru işlem yapıncaya kadar
devam ediyor.Ve sonunda deniliyor ki filan kişi Afşin-Elbistan Termik
Santralinde müdürlük yapabilir vs deniliyor.
Türkiye’de de böyle bir Santralcilik Okulu
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın
bünyesinde kurulmalıdır. Böyle bir okul özel kesim elemanlarının da yetişmesi
açısından çok yararlı olur.
Çağ atlama sistem getirmekle, çalışmakla
olur.
Saygılarımla, (ANAYURT GAZETESİ, 18 Ocak
2011)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder